YANLIZ KADINSIN SEN!!!

Zıtlıklar ülkesi yaratır yalnız bir kadın iç dünyasında…  Yaşanan karmaşalarla ve kargaşalarda beslenen korku, yer yer mücadeleci yapar yanlız bir kadın, savaşmayı öğretir ona… Hayatta kalmak ya da hayatta tutunmak için korku bastırılamaz bir duygudur yanlız kadın için.  Korkunun gücü çelişkisi yanliz bir kadin için en anlamlı ve değerli muammadır esasında… Başaramamak korkusu ile başarır yalnız bir kadın, engelleri aşmamak korkusuyla göğüs gerer zorluklara… Kendini ifade edememek korkusuyla sakınmadan, çekinmeden dile getirir beynini ve kalbini dolduran sözcükleri… Keşke demez yanlız bir kadın çünkü “KEŞKE” kelimesi o kadar korkutur ki, geçmisin gelecekte hüküm sürmesi gibidir her bir keşke onun için.  Paylaşmaktan korkar yanlız bir kadın,  her daim yüksek tutar gardını… Tedirginliklerini, endişelerini soru işaretlerini, yaşanmışlıklarını bedenini ve ruhunu sarıp sarmalamış korkusuyla yoğurur, en derin boşluklarında kendine saklar. Her saklayış bir yüktür esasında ama göstermekten korktuğunda kırılganlığını dik durur yanlız bir kadın.  İlgiden korkar yalnız bir kadın ilgiye alışmaktan korkat. Ne aramak ne de aranmak ister çünkü bilir “HAYIR”  demekten nasıl delicesine korktuğunu.  Ne sevmek ne de sevilmek ister yanlız bir kadın çünkü bilir her sevginin sonunda onu bekleyen bir hüsran, bir hayal kırıklığı olduğunu.  Korkusuyla savaşır zaman zaman yanlız bir kadın.  Hayatın rutinini kurmak,  ona bir tutam heyecan katmak adına, korkularının üzerine gitmek ister.  Kimi zaman başaracağına inansa da günün sonunda derin karanlık hüznün ve yalnızlığın eşliğinde dünyadaki yerini aldığında,  yalnızlık eğilir ve fısıldar kulağına ” YANLIZ BİR KADINSIN” sen diye.

Saygılarımla
Halime Gökdemir

EN KOLAY SATIŞ TEKNİĞİ

Dünya’nın En Kolay Satış Tekniği Biri size dese ki; satış yapmak kolaydir. Muhtemel cevap: nasıl yani? olacaktır.  Çok kolay…  Nasılını paylaşmak istiyorum: Satış teknikleri, beden dili, ikna becerileri, kategorilendirmeler, satış analiz raporlarına göre müşteri profili derken liste sonsuza kadar uzayabilir. Sonuç odaklı satış yapmak için tüm bunlar gereklidir. Oysa ki asıl önemli olan, ifadelerimizi en doğru nasil pazarlarız? Bu sorunun cevabı önemli.  Bunu başarabilmek için,  doğru anlaşılmak ve kendimizi karşımızdakine net ifade edebiliyor olmalıyız. Doğru anlaşılabilmenin esası ; ifadelerimizi ve bizden yansıyan enerjiyi iyi yonetebilmektir.  Karşımızdaki her durum bizim yansımamızı taşır.  Biz ne düşünüyorsak onu yansıtırız ve yansımamıza görede cevap alırız. Bunu doğru uygulayabilmemiz için kendimizi ve duygularımızı iyi tanıyor olmalıyız.  Kendi zihin haritamızdaki , net olamayan gölgede kalmiş yönlerimizi ortaya çıkarır yüzleşirsek yansımamızdaki tüm flu yönler ortadan kalkacaktır. Böylece,  bizden yansıyan enerji net olunca, doğru anlar- doğru anlaşılırız platformuna davet ediliriz karşımızdaki tarafından. Satışın kalbi karşımızdakini okuma sanatından geçer, bu sanatın ilk basamağı ise; önce, kendini okuyabilmektir. Bunun için,  içimizdeki zirve’de buluşalim.

Saygılarımla
Halime Gökdemir

İLETİŞİM DEDİKLERİ NEDİR?

Ne yaman çelişki! Kendi bedenim-zihnim-ruhum dengededir, kendimle iletişimim tamdır benim, kısmını atlayıp;  iletişim becerileri geliştirme teknikleri üzerine kafa yorma hali…oniki bilinmeyenli denkleme hoş geldiniz. Beden dili mi kullansak, algı yönetimi mi kullansak, çeşitli versiyonlarda sunum mu yapsak, şiir mi okusak, yazı mı yazsak … liste sonsuza kadar uzayabilir. Böyle bir kurguda , kişinin kendisini hatırlatması harici her şey mevcut. Kisini kendini hatırlanması ve hatırlatması: içenerjisinin farkında olup doğru kullanabilme becerisinde olma halidir. Yani, karşıdaki kişiye yansıyan enerjidir akıllarda kalan. İletişim,  sadece kişiler arasında duygu, düşünce, bilgi alışverişi değildir. Çünkü iletişimi doğal ve etkili hale getiren, sıcak ve samimi kılan ruhtur. Ancak ruhunu anladığımızda iletişimde ustalaşabiliriz. Anlamadığımız bir şeyin boşluğunu ise anladığımız bir seylerle doldurmaya çalışırız.  Iletisim kazaları ve sorunlar işte böyle ortaya çıkar.  Iletisim becerilerimizi geliştirmenin yolu, tıpkı yaşam sanatını becerebilmek gibi kendimizi tanimaktan geçiyor.  Kendimizi anladığımız ölçüde başkalarını anlayabiliriz ve kendimizi net bir biçimde anlatabiliriz. İç iletişimi bu kadar önemli kılan temel özellik; beynimizin çalışma şeklidir.  İnsan beyni, hepimizin sahip olduğu kişisel bir bilgisayar merkezî gibidir. İnsanın bilinçaltinda yatan düşünce kalıpları onun kişiliğini, hareketlerini ve kararlarını belirler. Beynimiz en çok söylediğimiz şeye inanır. Beyninize kendiniz hakkında ne soylerseniz onu yerine getirmek için harekete geçecektir.  İşte beyniniz bu sekilde programlanmaktadır. Siz, sınırlayıcı, engelleyici düşünce kalıplarınızı nasıl oluşturduğunuzu farkedip bunları değiştirme yetkinliğine ulaştığınızda Beden – Zihin – Ruh dengeniz, içinizdeki zirveye ulaşacaktır.  Ve iletişim, gerçekten iletişim olacaktır. Sonsuzdan gelen sevgiyle.

Saygılarımla
Halime Gökdemir

DİJİTALLEŞME GÜNÜMÜZDEKİ ÖNEMİ

Son dönemlerde hemen hemen her taraftan bu kelimeyi bolca duymaya başladık.  Peki, hiç dijitalleşmeyi bireysel olarak, özel hayatınıza ya da iş hayatınıza sokmayı düşündünüz mü? Dijitalleşmeye nereden başlamalıyız? Çoğu insan buna nerden başlayacağını tam olarak bilemediği ve cesaret edemediği için çağımızın bu en önemli verimlilik atılımından uzak kalıyor.

Hepimiz, yüksek öğretim almış olan bir meslek grubunun üyeleriyiz. Kimilerimiz kendilerine ait olan işyerlerinde, kimilerimiz özel veya devlet ait olan kuruluşlarda kimilerimiz ise mesleğimizin dışında başka işlerle uğraşmaktayız. İşlerimiz sırasında kendi kendimize sorduğumuz ve kendimizi eleştirdiğimiz durumlar olmakta.”Aaa unuttum”,”Şu kağıt nerede”,”Nereye yazdım şunu, bir türlü bulamıyorum”,”Nasıl oldu da unutyum üstelik yazmıştım”cümlelerini benim gibi siz de telaffuz ediyorsunuzdur. Ayrıca çalışma ortamında da personeliniz bir şey unuttuğundan veya bir konu hakkındaki süreci sağlıklı takip edemediğinden dolayı sinirlendiğimiz oluyordur mutlaka.

Çözüm sadece yazmak değildir. Kağıtlar kaybolur, size zamanı hatırlatmazlar ve ayrıca ağaçlarımızı da korumamız gerekir. İşte en basit dijital başlangıç noktamız, dijital ortamda not tutmak, bu notları hatirlatmak olabilir. Bu konu ile ilgili birçok program var. Majör olarak sayabileceğimiz Evernote, One Note ve Keep. Bunlara artık harici beyin deniyor.

Bu programlar sadece not tutmak ile kalmıyorsunuz. Tüm belgelerinizi ve bilgisayar ekranında bulunan her şeyi kaydedebiliyor ve üstüne notlar alabiliyorsunuz. Örneğin aldığımız kartvizitler, sigorta poliçeleri, çeşitli yazılar, tapular, yemek tarifleri, planlar, krokiler, çeşitli resimler ve daha akla gelen pek çok belge. Ben şahsen belgelerimi bir tarayıcıdan tarayarak programın içine atıyorum; aslında tutmam gereken belgelerin ise klasör numarasını notun içerisine yazıyorum.  Kartvizitler gibi aslının sizde kalmasının anlamı olmayan belgeleri de cep telefonumdan taratıyorum ya da iade ediyorum ya da kağıt dönüşüme atıyorum.  Programda, karşılaştığınız olay ile ilgili arama yapmak istediğinizde belgelerin içindeki kelimeler de dahil olmak üzere arama yapabiliyorsunuz.  Hatta elle tutulmuş notlarınızda bile el yazınızın çok kötü olmaması durumunda arama yapıp size cevap verebiliyorlar. Sistem, notlarınızı kaydetmiş olduğunuz yerlere göre de tasnifliyor. Cep telefonunuzun GPS ( küresel konumlandırma sistemi) ‘nden yararlanarak not aldığınız yerin kordinatları kaydediliyor. Tüm belgelerinizi istediğiniz ortamda ( Örneğin belge geçer (Fax), elektronik posta (mail), Whatsapp, Kısa mesaj (SMS)vb.)  saniyeler içinde paylaşabiliyorsunuz. Cihazlarınızın bir önemi de yok. Tüm kayıt ettiğiniz bilgiler bulutta ( harici sanal bellek) tutuluyor. Cihazlarınız bozulsa, kaybolsa, çalınsa veya başka bir modelle değiştirseniz bile hiç bir sorun olmuyor. Herhangi bir cihazı elinize alıp 10 dakika içerisinde tüm tuttuğunuz kayıtlara ulaşabiliyorsunuz.

Bu tip programları ilk kullanmaya başladığınızda size zor gelebilirler. Çünkü kalem ve kağıt kullanmaya alıştığımız durumdan, ses, fotoğraf,  elektronik posta ve çeşitli daha değişik yöntemlerle not almak için bir alışma süresi gerekecektir. Ama inanın ki bu alışma süresinden sonra, kesinlikle unutmanızdan dolayı veya çeşitli kayıplardan dolayı yaşadığınız mahcubiyeti ve zorluğu yaşamayacaksınız.

Gelelim takımınıza görevleri delege etmeye ve süreci kontrol etmeye; Liderlik zor iştir. Her ne kadar çoğu kişi tersini söylese de lider olarak doğulmaz, lider zaman içerisinde okuyarak ve kendinizi geliştirerek olunur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözünü hatirlatmak istiyorum: Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini eğer kitaplara vermeseydim bugün yapabildiğim işlerin hiçbirini yapamazdim. Gelişimden kaçtığınız sürece bulunmuş olduğunuz ortamda liderliğiniz sadece göstermelik olur. Artık gelişimden en hızlı yararlanmanın yolu teknolojiden yararlanmaktır. Zamanında bir hayalim vardı. Tüm işlerimi bilgisayardan takip etmektir. Bu ortam o kadar değişti ki, artık cebinizde bulunun akıllı telefonlar ile bunu yapabilmek çok ama çok kolay. Büyük bir sorundur sizin vermiş olduğunuz görevlerin personel veya personelleriniz tarafından bir hakkın yapılması.  Genellikle ya unutulur ya da ertelenir. İşte size bir dijitalleşme yöntemi daha : Takımınız ile süreç takip programları.  Ben şahsen bu tip bir programı daha yeni keşfetmiş bulunuyorum. Birçok örneğin kolaylıkla uygulama mağazalarında bulabilirsiniz.  Dikkat etmeniz gereken en önemli olay hemen hemen her platformda çalışıyor ve senkronize oluyor olmasıdır. Benim favorim Trello. Eskiden ben bu işi çalışanlarımla beraber ortak bir elektronik posta kutusu kullanarak yapmaya çalışıyordum. Ama yine de unutmalar veya atlamalar olabiliyordu. Şimdi ise her bir olay için kolaylıkla bir kart oluşturabiliyor, bu kartlara ses, yazı veya görüntü ile notlar alınabiliyor ve her bir olay için süreç takibini çok kolaylıkla yapabiliyorum.  Böylelikle çalışma saatlerinizi çok daha verimli kullanabiliyorsunuz.

Günümüzde değişmeyen tek şeyin değişim olduğu dünyamızda , hayatınıza düzen ve başarı getirebilecek dijital bir başlangıç için daha ne bekliyorsunuz?

Saygılarımla
Halime Gökdemir